eversky whatsapp

Saç Ekimi Sık Sorulan Sorular

Bırakın da yeni imajınız hakkında konuşsunlar! Siz buna değersiniz!

Saç Ekimi Hakkında Sık Sorulan Sorular

Saç ekimi işlemi, ense bölgesindeki donör bölgeden alınan sağlıklı saç köklerinin, kişinin yaşamı boyunca saç hücrelerini olumsuz etkileyen faktörler nedeniyle oluşan saç dökülmesi / yokluğu olan bölgeye nakledilmesidir.

Son yıllarda özellikle erkek ve bayanların yakından ilgilendiği konulardan birisi de saç,sakal ve bıyık ekimi olmaktadır. Cerrahi operasyon ile kısa sürede yapılan bu süreç ile seyrelmiş veya dökülmüş olan saçların yeniden restore edilmesi gibi düşünülebilir. Uygulandığı bölgede saç çıkmasını sağlamaktadır. Saç ekme işlemi uzmanımıza başvurulmasından sonra kişinin dokusundan alınan saç tellerinin nakil edilme işlemi olarak bilinir.

FUE Tekniği ile saç ekimi uzman kişiler tarafından mikro motor yardımı ile 0,8-0,9 mm lik punchlar kullanılarak hastanın saç köklerinin tek tek çıkartılması işlemidir. Daha önceleri bu şekilde fazla sayıda saç kökü maalesef çıkartılamamaktaydı . Fue yöntemi sayesinde daha fazla saç kökü (greft) herhangi bir zarar görmeden çıkartılıp ekilinebilmektedir. Bu saye de daha fazla saç kökü (greft) ekilebildiği için ekim sonrası dönemde hasta için tatmin edici sonuçlar elde edilmektedir. Hastaların ense bölgesinde (dönor alanı) oluşabilecek yara izleri minimize edilebilmektedir. Kişinin ameliyat sonrası dönemde doğal görüntüsünün bozulmaması açısından son derece öneml bir kazanımdır.

Ense bölgesinden FUE tekniği le çıkartılan saç köklerinin DHI saç ekim Kalemi ile tek tek kişinin saç kaybı yaşadığı alana ekilmesi işlemidir. Cerrahi pensetlerle ekim işlemine nazaran hasta açısından mevcut saçları kesilmeden uygulanabilmesi açısından sıklıkla tercih edilmektedir. Daha az sayıda saç kökü çalışılabilinir. Naturellik açısından hasta için tercih nedenidir. Çünkü DHI kalemi sayesinde ekim alanında daha sık saç ekimi yapılabilmekte ekilen saçların yönleri daha sağlıklı ayarlanabilmektedir. Ameliyat sonrası enfeksiyonu ve diğer komplikasyonları minimize etttiğinden dolayı iyileşme sürecini hızlanmaktadır. Saç ekim işlemi sırasında gerçekleştirilmekte olan DHI saç ekim tekniği Dünya ve Türkiye genelinde merkezimizde dahil birkaç saç ekim merkezi tarafından uygulanmakta olup, yeni ve oldukça özel bir teknik olarak görülmektedir.

Saç ekimi ameliyatı anestezi uygulaması, kök alımı aşaması, kanal açılması, ve kökekimi aşaması olarak 4 aşamalı bir işlemdir. ANESTEZİ AŞAMASI. KÖK ALIM AŞAMASI KANAL AÇMA AŞAMASI SAÇ EKİMİ AŞAMASI

Hayır. Hiçbir sigorta şirketi ile anlaşmamız bulunmamaktadır.

Yüz ve saç bölgeleri için Saç Tedavisi ve Saç Ekimi sunmakta olduğumuz hizmetlerdir.

Kadınlar da erkek hastalar gibi saç kaybına uğramaktadırlar ve aynı şekilde var olan saçlarını güçlendirmeye ihtiyaç duyabilirler. Saç Ekimi ve Saç Tedavi hizmetleri kadın hastalar için de sunulmaktadır.

İlk önce, bizimle irtibat kurmalı ve danışma hizmeti için randevu almalısınız. Eğer şehir ya da ülke dışındaysanız, danışma hizmeti almak için saçınızın son halini gösteren fotoğraflarınızı internet üzerinden gönderebilirsiniz. Görevli personelimiz mümkün olan kısa zamanda sizinle irtibat kuracak size sonraki adımlar konusunda bilgilendirecektir. Sonraki adımlar hakkında daha fazla bilgiyi Saç Ekim Hizmeti sayfasında bulabilirsiniz.

Operasyon sonrasında, saç ekimine ilişkin yapılan işlemler hakkında tüm bilgileri içeren belge verilmektedir. Saç dökülmesine neden olan ya da saç kökünüzü etkileyecek herhangi bir sağlık sorunu yaşamadığınız ya da tedavi görmediğiniz sürece, ekimi yapılan saçınız orijinal saçınızdan farksız bir şekilde uzayacak ve doğal bir görünüme sahip olacaktır. Vücut kıllarınıza etki ederek zarar veren radyoterapi, kemoterapi ya da aynı etkiyi oluşturan diğer kanser tedavilerine maruz kalırsanız, aynı etki, ekimi yapılan saçlar için de geçerli olur ve aynı etkiyi yaratır. Son olarak, iyi bilinmesi gerekir ki saç ekimi operasyonlarında %100?lük bir başarı oranı yoktur. Yapılan bütün klinik testler, %85?lik bir başarı oranının oldukça makul bir oran olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır. Her şey yolunda gittiğinde, bu oranın üstüne çıkabileceğimizi söyleyebilmekteyiz; fakat %100?lük bir başarı oranı BÜYÜK BIR YALANDIR.

Evet. Saç ekimine ilave olarak havaalanında karşılama, otelde yer ayırma ve otel-klinik arası ulaşım hizmetleri de sunulmaktadır.

Müdahale planına bağlı olarak değişiklik arz etmekle beraber yaklaşık 6-8 saat sürmektedir.

Saç ekimi, hastanın herhangi bir alerjik durumu olup olmadığı tespit edildikten sonra, eğer uygunsa, lokal anestezi ile yapılmaktadır.

Hayır. Saç ekim işlemi lokal anestezi ile yapıldığından operasyon esnasında herhangi bir ağrı hissedilmez. Buna ilave olarak, saç derisine anestezi uygularken özel enjektörler kullanmaktayız. Bu enjektörlerin iğnesi olmayıp anestezi uygulamasını oldukça rahat ve ağrısız hale getirmektedir. Buna rağmen, işlem sonrası dönem için ağrı kesici hap reçete edilmektedir..

Doktorumuz, gerekli incelemeyi yapmayı müteakip, hastanın operasyon için uygun olup olmadığına karar verir. Saç ekiminde yaş önemli bir role sahip değildir. Yaş açısından 18 yaşını doldurmuş olmak saç ekim operasyonu için yeterlidir. Buna ilave olarak, cerrahi müdahaleye engel oluşturacak herhangi bir kronik hastalığınızın bulunmaması ve Hepatit-B, Hepatit-C ya da HIV taşıyıcısı olmamanız gerekmektedir. Saç ekimine karar vermeden önce kan testi yaptırmak ve adı geçen rahatsızlıkların olmadığından emin olmak gerekir.

Sadece hastanın kendisine ait saç folikülü saç ekiminde kullanılabilir. Organ naklindekine benzer şekilde vücut, yabancı saç folikülünü doğrudan reddeder.

İşlem genel anestezi ile yapılmadığından, risk durumu göreceli olarak çok daha alt seviyededir. Lokal anestezi, kimi hastalar için, alerjik bir etki yaratabilir. Saç ekiminin tespit edilen hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır.

Saç ekimi ameliyatı esnasında saçlı deri, saç köklerinin sağlıklı bir şekilde çıkartılabilmesi için serum fizyolojik diye adlandırılan serum steril sıvı kullanılarak şişirilir. Aynı işlem kanal açılması esnasında kanalların sık açılabilmesi ve sağlıklı bir şekilde yön verilebilmesi için ekim yapılacak alana da uygulanır. Bu sıvılar, ameliyat sonrası dönemde birey istirahat etmez ve aşağı bakmak sureti ile başını öne fazla eğer ise, gözaltlarında ve alında şişliklerin oluşmasına neden olur. Hasta için bu durum herhangi bir sağlık problemi oluşturmaz ancak kozmetik açıdan rahatsız edici bir görüntü meydana gelir.

Çünkü saç ekim operasyonunda istenen sonuca PRP terapisiyle ulaşmaktayız. PRP (Platelet Rich Plasma) operasyon sonrasında dokunun iyileşmesini ve saçın gelişimini destekler. Daha fazla bilgi için, PRP sayfasına göz atabilirsiniz.

Sağlıklı bir bireyde bir santimetrekarede 200 saç teli bulunur. Bu tespitten hareketle kişinin saç kaybı yaşadığı alanlar ve donör alandaki saç kökleri analiz edilerek kişiye özel saç hattı belirlenir ve planlama yapılır.

Sağlıklı bir donör alandan, kişiye göre değişmekle birlikte, maksimum 5000 greft alınabilir. Bunun üzeri bir sayı çalışmak donör alanda kalıcı izlerin oluşabilmesi adına risk oluşturur.

Operasyon esnasında, verici bölgeden alınan greftler, uygun koşulların devamlılığını sağlayan özel bir solüsyon içerisinde korumaya alınır.

Mikro FUE metodu, herhangi bir kesi ya da dikiş izi bırakmaksızın, 0.8 ila 0.9 mm çaplı mikro panç yardımı ile donör bölgeden saç foliküllerinin alınması ve bu foliküllerin tek tek alıcı bölgeye ekilmesi sürecinden ibarettir. Alımı yapılan greftler kafa derisi ya da yüz çevresinde planlanan bölgelere titizlikle yerleştirilir. Mikro FUE tekniği, saçlarda doğal bir görününüm elde edilmesinde hayati öneme sahip olan saç folüküllerinin açı ve yönünün tam olarak verilmesi imkânını sağlamaktadır. Hastalara sağladığı konfor ve elde edilen başarılı sonuçlar nedeniyle, FUE metodu en çok tercih edilen tekniklerden birisi olmuştur. Bu teknikte oldukça iyi bir tecrübeye sahip bulunmaktayız. Dünyanın dört bir yanından gelen hastalarımız için makul bir saç yoğunluğu sağlamanın yanı sıra doğal bir görünüm kazandırmanın haklı gururunu yaşamaktayız.

Danışma için saçlarınızı kestirmeden geldiğinizde, doktorunuz saç yapınız hakkında daha fazla bilgi edinebilir ve daha doğru bir değerlendirme yapabilir. Bu sebeple danışma öncesinde saç tıraşı OLMAMANIZ tavsiye edilmektedir.

Saç ekimi öncesinde, saç kaybını önlemek maksadıyla kullanmakta olduğunuz ilaçları kullanmaya devam edebilirsiniz. Danışma hizmeti esnasında, var olan saçlarınızın korunmasına ve güçlendirilmesine yardım eden bazı ilaç ve tedaviler doktorunuz tarafından tavsiye edilecektir.

Alkol, saç ekimi esnasında kullanılan anestezik ilaçlarla olumsuz etkileşime gireceğinden, en azından operasyonun 24 saat öncesinden itibaren akollü içki ve uyuşturucu maddelerden uzak durulması gerekmektedir. Operasyon sonrası, antibiyotik kullanıyor olmanız halinde de alkollü içeceklerden uzak durmanız tavsiye edilmektedir.

Sigara kullanımı, damarlarınızda daralmaya yol açar ve bu da saç gelişiminizi olumsuz yönde etkiler. En azından operasyonun 24 saat öncesi ve bir hafta sonrası arasında sigara kullanmamanızı tavsiye etmekteyiz.

Her şeyden önce, kullandığınız ilacı size tavsiye eden doktorunuzu bilgilendirmeli ve saç ekim işlemi öncesi bu ilaçlara devam edip etmemeniz konusunda tavsiyesini almalısınız. Doktorunuzdan onay aldıktan sonra ilaç kullanmaya geçici olarak ara verebilirsiniz. Saç ekim işleminden yaklaşık üç gün önce, kan seyreltici etki yaratan aspirin gibi ilaçları kullanmaya ara vermelisiniz. Saç ekimi işleminden önce, son sağlık durumunuz ve kullanmakta olduğunuz ilaçlar hakkında bizleri bilgilendirmeniz gerekmektedir.

FUE saç ekim işlemi minimum seviyede etki yaratan bir operasyon olup iyileşme hızı oldukça yüksektir. İşlem yapıldıktan sonra ekim yapılan bölgede küçük yara kabukları; verici bölgede ise minik kırmızı noktalar görülmektedir. Saç ekimi sonrası herhangi bir komplikasyon yaşanmaz ise hastamız, ilk üç günü istirahat ederek geçirir. Bu süreyi ödem atma dönemi olarak adlandırabiliriz. Hastanın günlük hayatına dönmesinde bir sakınca yoktur. Fakat yüzde şişlik veya gözaltlarında morarıklık oluşmaması için hastanın dinlenmesi daha yararlı olur. Bu dönemde, aynı zamanda hastanın saçlarının ilk yıkaması da yapılır ve hastaya on gün boyunca yapacağı yıkama işleminin eğitimi verilir. Özellikle ilk üç günlük dönemde hasta, kirli ortamlardan, yorucu ve terletici aktivitelerden uzak durmalıdır. Yedi gün içinde yara iyileşmesi süreci tamamlanır ancak tedbir amaçlı olarak kabuk alınması için onuncu gün beklenir. Onuncu gün yara kabukları alınır ve 1 yılın sonunda kişide oluşacak görüntünün ilk izlenimi elde edilir Hem alıcı hem de verici bölgelerdeki görünüm, işlem yapıldıktan yaklaşık 15 gün sonra normale dönmektedir. 15 ila 20. gün arası dönemde, ekilen saçlar şok dökülmesi dediğimiz durumu yaşar ve dökülmeye başlar Yaklaşık 2. Aydan itibaren ekilen saçların çıkmaya başlar. 6. ay ekilen saçların %65 - 70 çıkar 12. aya kadar saçların geriye kalan %35 lik bölümü de çıkar ve hastamız artık yeni saçları ile mutlu bir hayatın tadını çıkarır.

İşlemden yaklaşık iki ay sonra ekimi yapılan saçlar gelişmeye başlar. İşlemden 4 ila 6 ay sonra ise bu gelişim hızlanır ve 6. Aydan itibaren saç ekim işleminin nihayi sonucunu görmeye başlarsınız. Saç ekim işlemi sonrası 12 ve 18. aylar arasında saç ekim işleminin neticesi tam olarak görülmüş olur.

Kesinlikle hayır. İşlemi yapan operatörün el yeteneği ve tecrübesine bağlı olarak, iyileşme sonrasında geriye hiçbir iz kalmaz.

Uygun bir Saç Tasarımı ve elde edilen Doğal Görünüm, bir saç ekim işlemini başarılı kılan başlıca iki önemli faktördür. İyileşme sonrasında, donör bölgenin doğal görünümü, saç alım işleminden arda kalan saç köklerinin düzenli dağılımına sıkı bir şekilde bağlıdır. Saç köklerinin alınması, 0,8-0,9 mmlik panç yardımıyla olur. İşlem esnasında saç kökleri zedelenmemeli ve dokusu ile birlikte çıkarılmalıdır. Bu safhada, operatörün el becerisi ve yeteneği önemli bir rol oynar. Eğer alınan saç fölikülleri bir birine çok yakın ya da bitişik olursa iyileşme sonrasında o bölgelerde doğal görünümü bozan ufak boşluklar (kellik) oluşur. Tecrübeli ve yetenekli operatörlerimiz bu türden olumsuzlukların oluşmasına müsaade etmemektedir.

Genellikle saç ekim işleminden sonraki iki ay içerinde ortaya çıkan Şok Saç Kaybı deyimi, neredeyse bütün hastalarda yeni ekimi yapılan saçların daha sonra tekrar çıkmak üzere geçici olarak dökülmesi olarak tanımlanmaktadır. Biz bu dönemi Şok Saç Kaybı olarak adlandırmaktayız. Bu aşamadan, yani 2. aydan itibaren, ekimi yapılan saçlar yeniden gelişim göstermeye başlar.

İşlemin hemen sonrasında, saç derisinde şişme, hissizlik ya da bazen hafif bir ağrı hissedebilirsiniz. Ekim işleminden sonraki 15 günlük süre içerisinde, alıcı ve donör bölge dokusu iyileşir ve işlem öncesi normal görünümüne döner.

Saç ekim işleminden 2 ila 3 gün sonra gündelik hayatınıza ve işinize geri dönebilirsiniz. Ekim yapılan bölgedeki kabuklu yapının, saç ekim işleminden sonraki 15 gün içerisinde devam edeceğini unutmamak gerekir.

Kısaca, aşırı terlemeye neden olan vücut geliştirme ya da benzer fiziksel aktivitelerden kaçınmalısınız. Yüzme, basketbol, futbol, tenis ve benzeri spor aktivitelerine 1 ay kadar ara vermelisiniz. Daha detaylı bilgi için Saç Ekimi Sonrası sayfamıza göz atabilirsiniz.

Doktorunuz kullanmanız gereken ilaç ya da uygulamanız gereken tedaviler hakkında sizi bilgilendirecektir. Eğer doktorunuz tavsiye ederse, saç ekim işlemi sonrasında ekim alanı ve donör bölge için minoxidil kullanabilirsiniz.

Saç ekimi yapıldıktan bir ay sonra saçlarınızı makas kullanarak kısaltabilirsiniz. Altı aydan önce kesinlikle tıraş bıçağı kullanarak tıraş OLMAMAMNIZI tavsiye etmekteyiz.

Saç yıkama işlemi, saç ekimi yapılmasını müteakip 3. günden itibaren, kullanılmasını tavsiye ettiğimiz şampuan ve losyonlar uygulanarak başlar ve 15. güne kadar devam eder. Daha fazla bilgi için Ekim Sonrası Saç Yıkama sayfasına göz atabilirsiniz.

Operasyon sonrasında eğer kaşıntı başlarsa, doktorunuz tarafından tavsiye edilen antihistamini kullanabilirsiniz.

Saç ekimi sonrasında hafif bir ağrı hissederseniz doktorunuz tarafından yazılan herhangi bir ağrı kesici ilacı kullanabilirsiniz.

Ekim alanı üzerinde ilk iki ya da 3 aylık dönemde, kabartı gibi küçük lezyonlar görülebilir. Bu normal bir durumdur. Bu lezyonlar, birkaç aylık süre içerisinde, herhangi bir tedavi uygulamaksızın kendiliğinden yok olacaktır.

Mezoterapi, hem kadınlar hem de erkeklerde saçın yeniden gelişimini tetikleyen bir tedavi yöntemidir. Aynı zamanda erkeklerde kelliğin oluşumunu da geciktirebilir. Mezoterapi tedavisi uygulanmadan önce bireylerin tespit etmesi gereken bazı belirtiler vardır. Bunlar: saç telinin incelmesi, düzensiz saç kaybı ve kelleşmedir. Bu işlem, faydalı vitaminlerden oluşan bir kokteylin iğne yardımı ile saç derisine enjekte edilmesini içermektedir. Saç derisine enjekte edilerek destekleyen bu kokteyl, sağlıklı bir saç gelişimi için daha iyi bir kan dolaşımına sahip olmanıza imkân sağlar.

Kendisini oluşturan etken maddelerle birlikte bu kokteyl, dermal papilla üzerinde etkinlik gösterir. Mezoterapi saç gelişimini düzenler ve keratin üretimini tetikler. Kokteyl ve vasodilatör(damar açıcı) maddeler, fonksiyonel mikro kan dolaşımını destekleyerek saç foliküllerine daha fazla kan gitmesine imkân tanır ve böylece saç köklerinin daha iyi beslenmesini sağlar. Vitaminler ve ihtiyaç duyulan diğer elementlerden oluşan kokteyl saç kaybını önler, yağ salınımını düzemler ve kepek oluşumunu azaltır. Ayrıca antioksidan özelliği ile de dokuya katkı sağlar.

Saç derisi mezoterapisinde kullanılan sabit bir etken madde bulunmamaktadır. Her hastanın kendi özel durumuna göre basit ya da birleşik farklı hal tarzları uygulanmaktadır. Uygulanacak olan mezoterapide genel prensip birçok etken madde bileşimi yerine hastanın ihtiyacına göre yeterli olacak şekilde minimum sayıda etken madde kullanmaktır.

Saç ekimi ameliyatı esnasında saçlı deri, saç köklerinin sağlıklı bir şekilde çıkartılabilmesi için serum fizyolojik diye adlandırılan serum steril sıvı kullanılarak şişirilir. Aynı işlem kanal açılması esnasında kanalların sık açılabilmesi ve sağlıklı bir şekilde yön verilebilmesi için ekim yapılacak alana da uygulanır. Bu sıvılar, ameliyat sonrası dönemde birey istirahat etmez ve aşağı bakmak sureti ile başını öne fazla eğer ise, gözaltlarında ve alında şişliklerin oluşmasına neden olur. Hasta için bu durum herhangi bir sağlık problemi oluşturmaz ancak kozmetik açıdan rahatsız edici bir görüntü meydana gelebilir.